İSLAMIN GÜZELLİKLERİNDEN ve KOMÜNİZM’İN GERÇEK YÜZÜ
Sonuç
Bir toplumda sanatın ve bilimin gelişmesinin en önemli zihinsel
engeli, tutuculuktur. Eğer toplum sürekli belirli dar kalıplar içinde düşünmeye
ve yaşamaya şartlandırılırsa, o toplumda bilim ve sanat donar. Bilim ve sanatın
gelişmesi için, insanların geniş düşünmesi, açık bir ufukla dünyaya bakmaları
gerekir.
Bazı insanlar, bilimi ve sanatı donduran bu tutuculuğu çok yanlış
bir yorum yaparak dine atfetmeye kalkarlar. Oysa Kuran'da öğretilen gerçek din,
tutuculuğa tamamen karşıdır, insanlara olabildiğince özgür ve geniş bir düşünce
ufku kazandırır. İnsanları Allah korkusu dışındaki tüm korkulardan,
tedirginliklerden özgürleştirir. Bu özgürlük içinde de bilim, sanat ve düşünce
alabildiğine gelişir. İnsanlar Allah'ın Kuran'da öğrettiği gibi derin düşünür,
evreni, doğayı ve karşılaştıkları olayları hep akıllarını kullanarak
değerlendirirler. Ayrıca din, Allah'a ve dine hizmet anlayışını yerleştirerek,
insanlara sanat, bilim ve fikir üretmek için çok büyük bir şevk, heyecan ve
istek kazandırır. Nitekim İslam dünyasının ilk yüzyıllarında bu sayede büyük
bir "altınçağ" yaşanmıştır.
Komünizm ise, hem bir yandan tamamen tutucu bir siyasi ve sosyal
sistem kurmuş, hem de bir yandan insanların Allah'a olan inançlarını yok ederek
onların yaşama sevinçlerini, hayatlarına anlam veren gerçeği tahrip etmiştir.
Sanatı, bilimi ve düşünceyi Marxizm gibi zorlama bir teorinin boyunduruğu
altına sokmuş ve baltalamıştır.
Bize bu gerçeği daha da çarpıcı bir şekilde gösterecek olan
komünizm örnekleri ise, Asya'nın uzak köşesinde yaşanmıştır.
0 yorum: