PAVLOV'UN KÖPEKLERİ VE LENİN
Pavlov'un Köpekleri ve
Lenin'in "İnsan Evrimi" Planları
Buraya
kadar Lenin örneğinde gördüğümüz ve ilerleyen sayfalarda çok daha feci
örneklerini inceleyeceğimiz komünist vahşet uygulamalarının sebebini iyi
anlamak gerekir. Lenin'i ve sonradan inceleyeceğimiz Stalin, Mao, Pol Pot gibi
komünist liderlerin her birini gözü dönmüş birer katil haline getiren sebep
nedir?
Bu sebep,
inandıkları materyalist felsefe ve bu felsefenin insana bakışıdır. Başta da
belirttiğimiz gibi, komünizm, aslında materyalist felsefenin tarihe
uyarlanmasından ibarettir. Ve materyalist felsefenin doğaya uyarlanmasıyla,
yani Darwin'in evrim teorisiyle tam bir uyum içindedir. Bu sapkın düşüncelerin
bazı temel yapıtaşları ise şöyle özetlenebilir:
1. İnsan, sadece
maddeden ibaret olan, ruhu bulunmayan bir varlıktır.
2. İnsan, gelişmiş
bir hayvan türüdür. Diğer hayvanlardan tek farkı, içinde bulunduğu şartların
onu biraz "ehlilleştirmiş" olmasıdır. Özde, insanla hayvan arasında
bir fark yoktur.
3. Gerek doğada
gerekse insan toplumlarında değişmeyen tek kural "çatışma"dır.
Çatışma, birbiriyle çakışan menfaatler nedeniyle olur. Çatışma sonucunda bir
tarafın kaybetmesi, acı çekmesi, ölmesi son derece doğal ve hatta gereklidir.
4. Dolayısıyla, bir
gelişmenin gerçekleşmesi, örneğin komünistlere göre "komünist
devrim"in yaşanması için, çok sayıda insanın ölmesi, acı çekmesi, işkence
görmesi kaçınılmazdır ve hatta gereklidir.
Komünizmin
–ve materyalizmi benimsemiş tüm ideolojilerin- yukarıda saydığımız maddeleri
meşru göstermek için başvurdukları yöntem toplumlardaki Allah inancını ortadan
kaldırmaktır. Aslında materyalizmin amacı da
Allah inancını, dini ve ahlaki değerleri toplumlardan uzaklaştırmak,
böylece kendilerini "ruhsuz hayvan toplulukları" olarak algılayan
kitleler meydana getirmektir. Bu yolla söz konusu kitleleri kolaylıkla
yönlendirebileceklerini, kendi iktidarlarını koruyabileceklerini, istedikleri
her türlü ahlaksızlığa ve zulme meşru zemin hazırlayabileceklerini düşünürler.
İşte
insana bu şekilde bakan komünist ideolojinin en büyük icraatı, insanları
olabildiğince "hayvanlaştırmak", vahşi hayvanlar gibi zincirlere
vurmak, acı ve korku yoluyla kendince "terbiye etmek" ve gerektiğinde
boğazlamak olmuştur.
Lenin'e
baktığımızda, insanları bir hayvan türü olarak kabul eden söz konusu
materyalist-Darwinist felsefeyi çok açık olarak görürüz. Öyleki Lenin,
hayvanlar üzerinde gerçekleştirdiği şartlı refleks deneyleriyle ünlenen Rus
bilim adamı Pavlov'la özel olarak görüşmüş ve Pavlov'un yöntemlerini Rus
toplumu üzerinde uygulamak için girişimde bulunmuştur. Tarihçi Orlando Figes, A People's Tragedy, A History Of The Russian
Revolution (Bir Halkın Trajedisi: Rus Devriminin Tarihi) adlı kitabında,
Lenin'in Rus halkını bir havyan terbiyecisi gibi eğitme amacını ve bunun
Darwinist kökenini şöyle anlatır:
Ekim 1919'da söylentiye göre Lenin büyük fizyolojist I. P.
Pavlov'un laboratuvarına, onun şartlı
refleks çalışmaları vasıtasıyla insan beyninin Bolşeviklerin insan davranışını
kontrol etmede yardımcı olup olamayacağını öğrenmek için gizli bir ziyarette
bulundu. "Rus kitlelerinin komünizm çizgisini düşünmelerini ve buna göre
davranmalarını istiyorum" diye açıkladı Lenin... Pavlov hayretler içinde kalmıştı. Lenin ondan köpekler için yaptığı
şeyi insanlar için yapmasını istiyordu. "Rus kitlelerini bir standart
haline getirmek istediğinizi mi söylüyorsunuz? Hepsinin aynı şekilde
davranmasını sağlamak mı istiyorsunuz?" diye sordu... "Aynen"
diye cevap verdi Lenin. "İnsanlar
doğru olmalı. İnsanlar biz nasıl istersek o şekle getirilmelidir"...
Komünist sistemin nihai amacı
insan tabiatının değişimiydi. Bu, diğer totaliter rejimler tarafından da paylaşılan bir
amaçtı... Nazi Almanyası'nda 1920'de öjenik hareketin öncülerinden birinin
söylediği gibi "Neredeyse insanlık kavramında bir değişime şahit olduk....
Savaşın korkunç öjeniği sayesinde daha öncekine göre farklı bir birey olmaya
zorlandık"...
Aydınlanmış kitleler vasıtasıyla yeni bir insanlık türü
yaratma fikri 19. yy Rus aydınlarının -ki Bolşevikler onlardan çıkmıştır- her
zaman kurtarıcı misyonu olmuştur. Marxist felsefe de aynı şekilde insan
tabiatının tarihi bir gelişimin sonucu olduğunu ve bu nedenle de
yenilenebileceğini öğretir. Lenin'in
gençlik çağlarında Rus aydınları arasında neredeyse dini bir kutsallığa sahip
olan Darwin ve Huxley'in bilimsel materyalizmi, insanın içinde yaşadığı dünyaya
göre belirlendiğini savunuyordu. Bu nedenle Bolşevikler kendi devrimlerinin
bilimin de yardımı ile yeni bir insan türü yaratacağına inanıyorlardı...
Pavlov'un
her zaman devrimi eleştirmiş olmasına ve göç ettirilmekle tehdit edilmesine
rağmen Bolşevikler her zaman ona lütuf göstermişlerdir. İki yıl sonra Pavlov'a
Moskova'da geniş bir apartman verildi. Lenin, Pavlov'un çalışmaları hakkında
"devrim için çok büyük öneme sahiplerdir" diyordu. Bukharin bunu
materyalizmin demir cephaneliği olarak adlandırıyordu.20
Lenin'in
en büyük yardımcısı ve komünist ideolojinin önemli teorisyeni Trotsky de
Lenin'in Darwinist kökenli "insan tabiatını değiştirme" düşüncelerine
katılıyordu. Trotsky aynen şöyle yazmıştı:
İnsan nedir? Henüz bitmiş bir canlı
değildir.
Hala beceriksiz bir yaratıktır. Bir
hayvan olarak insan planlı bir şekilde değil spontane bir şekilde
evrimleşmiştir. Ve birçok zıtlık gelişmiştir. Nasıl eğitmek ve idare etmek
sorusu, insanın fiziksel ve ruhsal yapısının; nasıl geliştiği ve tamamlandığı
sorusu, yalnızca sosyalizm temelinde tasarlanabilecek büyük bir problemdir.
Çöle bir tren yolu inşa edebiliriz, Eyfel Kulesi'ni inşa edip direk olarak New
York ile konuşabiliriz, ama insanı geliştiremeyiz, öyle mi? Hayır, yapabiliriz.
İnsanın yeni ve değişmiş bir versiyonunu üretmek—bu komünizmin bir sonraki
görevidir... İnsan kendisini ham
materyal olarak görmeli, ya da yarı üretilmiş bir madde olarak. Ve şöyle
demeli: "Sevgili homo sapiens, senin için çalışacağım".21
Lenin,
Trotsky ve diğer Bolşevikler, insanı bir hayvan türü olarak gördükleri ve bir
madde yığını saydıkları için, insan hayatına herhangi bir değer vermiyorlardı.
Onlara göre, devrimin başarısı için, milyonlarca insan kolayca feda
edilebilirdi. The Unknown Lenin
kitabının yazarı tarihçi Richard Pipes'a göre, "Lenin, insanlığın geneli için küçümseme dışında hisler beslemiyordu:
Mektuplar, Gorki'nin öne sürdüğü, insanların
Lenin için 'neredeyse hiçbir anlamı' olmadığı ve onun işçi sınıfına bir metal
işçisinin demir cevherine davrandığı gibi davrandığı iddiasını
doğruluyor."22
0 yorum: