MAO'NUN CEZAEVLERİ


Mao'nun Cezaevleri
Mao döneminde Çin tam anlamıyla bir korku toplumu haline gelmiştir. Bunun nedenlerinden biri, sayıları milyonlarla ifade edilen insanın çoğunun herhangi bir somut suçu olmadığı halde, komünizme muhalif sayılarak tutuklanması, hapsedilmesi ve bir süre sonra büyük kentlerin meydanlarında düzenlenen idam törenleri ile öldürülmesidir. Mao'nun direktifleriyle 6 ila 10 milyon arasında kişinin doğrudan öldürüldüğü hesaplanmaktadır. Yaklaşık 20 milyon "karşı devrimci" de, ömürlerinin önemli bir bölümünü cezaevlerinde geçirdi. Ama bu cezaevlerinde yaşamak, ölmekten beterdi. Komünizmin Kara Kitabı'nda bu cezaevlerinden şöyle söz ediliyor:
100 metrekarelik bir hücre 300 tutuklu ve Şanghay'daki Merkez Tutukevi'nde 18 bin kişi; açlık tayınları, iflah kesen işler; sürekli fiziksel şiddetle beraber (örneğin, tüm yürüyüşlerde başın eğik durması zorunlu olduğundan, başını kaldırana dipçik darbesi) insanlık dışı bir disiplin. Ölüm oranı, 1952'ye kadar kuşkusuz yüzde 5'in çok üzerindeydi, altı ay içinde Guangxi'deki bir kampta yüzde 50'lerin üzerinde ya da Shanxi'deki bazı maden ocaklarında günde 300 ölüye kadar çıkıyordu. En değişik ve en sadist işkenceler sıradan uygulamalardı; bunların arasında en yaygın olanı bileklerden ya da işaret parmaklarından askıya alınmaktır; bir Çinli rahip 102 saat sürekli sorgulamadan sonra ölmüştü. En kötü gaddarlıklar denetimsiz bir biçimde ortalığı kasıp kavurabiliyordu: bir kamp komutanı, birçok tecavüz olayının yanı sıra, bir yıl içinde 1320 tutukluyu ya katlettirmiş ya da canlı canlı toprağa gömdürmüştü. O sıralarda oldukça sık görülen başkaldıranlar da (birçoğu eski asker olan mahkumların moralman çökmesi için yeterli zaman geçmemiştir henüz) gerçek katliamlara yol açar: Yanchang petrol bölgesinde 20 000 mahkumdan birkaç bini idam edilir; 1949'da bir orman işletmesindeki 5 000 asinin 1000 kadarı canlı canlı toprağa gömülür...86 
Özel kelepçeler takmak ve bunları mahkumların bileklerinde iyice sıkmak, Mao'nun cezaevlerinde yaygınlıkla uygulanan bir işkence biçimiydi. Mahkumların ayak bileklerine aynı zamanda zincirler de geçiriliyordu. Hatta bazen kelepçeler, mahkumun ne yemesine ne içmesine ne de tuvalete gitmesine imkan verecek şekilde, penceredeki parmaklıklardan birine tutturuluyordu. Amaç, bireyi küçük düşürerek maneviyatını kemirmekti… Halk hükümeti, her türlü işkenceyi yasakladığını iddia ettiğinden, buna resmen 'cezalandırma', ya da 'ikna' adı veriliyordu. 87
Tüm bu vahşetin öncelikli amacı, rejim muhalifleri başta olmak üzere tüm topluma korku salmaktı. Bir diğer hedef, işkence ve korku yoluyla insanların kişiliğini çökertmek, onları insanlıktan çıkarmak ve "hayvanlaştırmak"tı. Mao, bu şekilde bütün Çin nüfusunu bir hayvan sürüsü haline getirmek ve bu yolla yönetmek amacındaydı.
Mao'nun Çin üzerindeki bu totaliter ve zalim projesinin hayata geçirildiği önemli bir dönüm noktası, "Kültür Devrimi" oldu.


About the author

Admin
Donec non enim in turpis pulvinar facilisis. Ut felis. Praesent dapibus, neque id cursus faucibus. Aenean fermentum, eget tincidunt.

0 yorum:

Template by Clairvo Yance
Copyright © 2012 KOMÜNİZMLE VEDALAŞIN and Blogger Themes.